-----

   
 
  3.



Allah, Helal Kazançtan Verilen Sadakaya Kat Kat Sevap Verir

'Kim, helâl kazancından bir hurma kadar sadaka verirse, – ki Allah, helâlden  başkasını  kabul etmez -  Allah o sadakayı kabul eder. Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar, herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi adına   ihtimamla büyütür.”

* Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbni Mâce

 

Sevgili çocuğum,

Sen neyinden sadaka verebilirsin ki? Hem nasıl?

Bir kazanç ve gelir sahibi olmadığın gibi bir rızk sahibi de değilsin. Babandan aldığın ve senin için ayrılmış sınırlı miktardaki günlük cep harçlığından başka hiçbir gelirin de yok. Bunun da çok az ve ancak günlük ihtiyaç ve giderlerini karşılayacak kadar olduğu şüphe götürmez.

Üzüntüden bağrı yanmış dert sahibinin ateşini söndürmek aç olanı doyurmak, Allah’ın adının anıldığı camilerin yapımı ya da insanlara faydalı olan çeşitli hayır kuruluşlarının kurulması gibi faaliyetlere katılmak suretiyle kendini iyilik yapmaya alıştırır ve vicdanının da seni bu yönde sevk etmesini sağlayabilirsen…

Evet, bunu yapabilirsen kazancın ne olacak?

a)Öncelikle gönlünün derinliklerinde güzel, asil bir gelenek kök salacaktır. Böylece iyilik, söz ve eylemlerinde daima senin rehberin öncün olacaktır. Son derece şefkatli yumuşak huylu, duyarlı, kibar ve seçkin bir şahsiyet olma yolunda ilerleyeceksin.

b)Halkın sevgi ve tam güvenini kazanıp toplum tarafından sevileceksin.

Halkın sevgisi, paha biçilemeyen ve değeri takdir edilemeyen sermaye kabul edilir. Toplumun sana duyduğu düven senin en büyük hazinendir; dünya hazineleri arasında bu güvenin bir dengi yoktur…

c)Yaptığın iyilik, bu anlattıklarımızın da ötesinde ahrette Allah-u Teala katında senin için açılmış bir büyük hesap olacaktır. Bu hesabın artma ve büyüme oranı nedir?

Allah, yaptığın bir iyiliği on katı iyilik olarak hesabına geçmektedir.

Suyun ateşi söndürmesi gibi sadaka da günahı söndürür!

Sadaka olarak verdiğin şey katlanarak büyür ve on katına ulaşır. Ayrıca bir de ilave vardır… Nasıl?

Hadisi şerifinde Hz. Peygamber(sav) bize bildirmektedir ki Allah u Teala bir hurma miktarı kadar da olsa helal kazançtan verilen sadakayı yemini ile kabul ediyor. Allah’ın yemini hadiste gerçek anlamında olmayıp kinayedir. Yani Allah’ın, o sadakadan hoşnut olduğu ve onu kabul ettiğini anlatır. Sonra daha başka?

Sonra Allah o sadakayı sahibi için büyütüyor…

Mutlak Yaratıcı Allah o sadakanın, sanki henüz dikilmiş bir fidan, bir filiz ya da yeni doğan bir tay misali beslenme ve büyümesini üstleniyor, garanti ediyor.

Tay sahibinin tayına ne derece bakım ve itina gösterdiğini, tayına karşı olan şefkat ve merhametini elbette biliyoruz…Onu besliyor,temizleyip tımarlıyor,soğuktan ve kırağıdan koruyor,sıcaktan uzak tutuyor, yürüme alıştırmaları yaptırıyor. Ta ki büyüyünceye, varlığı artıp gelişinceye ve güçleninceye kadar.

Şu kadarı var ki, bu tay ne kadar büyürse büyüsün asla dağ büyüklüğüne ulaşmaz.

Fakat

Senin verdiğin o sadaka…

Hacim ağırlık ve değer bakımından basit hurma…

İrilik yükseklik ve ululukta dağ gibi oluncaya kadar Allah’ın yemininde büyümeye devam ediyor. Onu dağ gibi büyütmek Allah için hiç de zor değil.

Sevgili gençler…

İşte burada iyilikler binlerce kere on katını aşıyor!

Sevgili gençler…

Her ne kadar iyilik, kendisine maddi değer biçilebilen türden bir şey olsa bile, asla maddi ölçü ve kriterlere boyun eğmez! Özellikle de Allah-u Tealanın katında…

 Bir örnek vereyim:

Cebinde on liran olsa ve sen bu on lirasın bir lirasını muhtaç sahibine tasadduk ve infak etsen. Toplumun geçerli gelenek ve adetlerine göre cebindeki on lira dokuz lira olmuştur.

Fakat gerçekte ve Allah katında o on lira ondokuz lira olmuştur. Zira hayr-u hasenat yolunda harcadığın o bir lira katlayarak büyümüş ve on katına ulaşmıştır. Sakın, “bu ahrette!” deme. Dünya hayatı ve ahret hayatı, iman edip de takvayla kuşanan insanlar nezdinde birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar.

Allah’ın Resulü Muhammed(sav) ne kadar doğru söylemiş:

“Sadakadan dolayı hiçbir mal eksilmemiştir.”

Kavramanı istediğim bir gerçek daha var:

Anlatıldığına göre; Hz.Aişe(ra) sadaka olarak vereceği dirhem veya dinara, onları fakire vermeden önce güzel kokular sürüyordu. Niçin böyle yaptığını kendisine sorulduğunda:

“Çünkü sadaka fakirin eline düşmeden Allah’ın eline düşer.”

Sadaka vermen ve böylece verdiğin o sadakayı ebedi kılman gerekmez mi?

Allah seni korusun, sana yolunu göstersin ve adımlarını iyilik yapma yönünde doğrultsun.

Allah’ın selamı üzerine olsun…

 




                                     
  
Allah'a  (cc) adanan gençlikler





 Her Genç Kız Bedenini Örtmekle Yükümlüdür.


 
SERFEDA
 

YOLUMUZU
AYDINLATANLAR







 

ÖNCÜ NESİL


YAZARLARIMIZ

Emin GÜNEŞ
Rabbimizle Olan
ticarete ilişkin...
Mehmet GÖKTAŞ

Sabah yakın değil mi?
Mehmet YAVUZ

Milliyetçilik
üzerine...

Ahmet KALKAN

Laiklik Bu Değilse, Ya Nedir?



İQRA


DERGİ ve MECMUALAR


GAZETELER




EZGİ DİNLE

DINLE


CANLI İZLE







 

DARUL KİTAB

XEBERA RAST

DARUL SERFEDA

KABENURU
BIR COK DILDE MEALLI KURAN
DINLE




Ali Küçük
Hadis Tefsiri

----------------------------------
Saffet Bakırcı
Hadis

--------------------------------
Ahmet Kalkan
Sohbetleri

----------------------------------
Hasan Karakaya
Sohbetleri

-------------------------------
gif

Facebook beğen
 
 

SİTEMİZDE KÖŞE YAZARI OLMAK
        İSTİYOR MUSUNUZ?

 
Bugün 42596 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol